Ana içeriğe atla

ÜMİT ALAN'IN (S)ÖZÜNDEN GAZETECİLİK VE HAKİKAT


                         ÜMİT ALAN'IN (S)ÖZÜNDEN 

                         GAZETECİLİK VE HAKİKAT  



Prof. Dr. Süleyman İrvan öncülüğünde düzenlenen online söyleşilere bugün bir yenisi daha eklendi. Söyleşiye konuk olarak katılan Birgün Gazetesi köşe yazarı Ümit Alan, gazetecilik ve hakikat ilişkisine değindi. Konuğu hakkında bilgilendirme yapan Süleyman İrvan, Ümit Alan'ın bakış açısını örnek aldığını ve öğrencilerine de tavsiye etmek istediğini belirterek söyleşiyi başlattı.

Süleyman İrvan : '' Gazetecilik doğruyu söyleme mesleğidir. Siz de bu tanıma katılıyor musunuz?''

Ümit Alan'ın geçtiğimiz aylarda yapmış olduğu gazetecilik ve hakikat konulu konuşmasından bahseden Süleyman İrvan, '' Gazetecilik doğruyu söyleme mesleğidir derler. Sizde bu tanıma katılıyor musunuz? '' diyerek konuğuna ilk sorusunu yöneltti.

Ümit Alan: '' Hakikat bize bedelsiz gelmedi. ''

Gazeteciliğin doğruyu söyleme, hakikatin peşinden koşma mesleği olduğunu söyleyip tanımı onaylayan Ümit Alan sözlerine şöyle devam etti '' Gazetecilik başlangıçta hakikat kaygısıyla başlamıştı, zaman içerisinde şartlar, koşullar ve insanların beklentileri gazeteciliği başka bir noktaya getirdi.'' ve ekledi '' Hakikat bize bedelsiz gelmedi, gazeteciliğe de bedelsiz bir şekilde norm olmadı.'' Gazetenin tarihçesine değinen Ümit Alan, gazetelerin başta propaganda amaçlı çıktığını fakat zaman içerisinde ticari amaçlar güttüğünü ve müşterileri memnun etme kaygısı oluştuğunu belirtti. 

Süleyman İrvan : '' Penny basını dünyada gazetecilik gidişatını büyük ölçüde etkiledi.''

Gazeteciliğin her ne kadar Avrupa' da başladığı bilinse de Amerika' da zirve yapmış olduğunu belirten Süleyman İrvan '' Amerika' da penny basını vardı. Yani daha çok kişiye ulaşmak amacıyla daha ucuza gazete satılıyordu ve bunun daha karlı olacağı düşüncesi vardı ve bunu ispatladılar da. Bu gazeteciliğin, dünyada gazetecilik gidişatını büyük ölçüde etkilediğini gördük.

Ümit Alan : '' Gazetecilik başladığı yere geri dönüyor. ''

Penny gazeteciliğinin, reklamcılıkla aynı yolda yürüme işine dönüştüğünü belirten Alan, internet yaygınlaşana kadar hemen hemen herkesin okuduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti '' O zamanlarda gazeteciliğin televizyon gazeteleri haricindeki en büyük normu buydu. Şu anda da gazetecilik başladığı yere geri dönmekte. Propaganda ile başlamıştı, hakikat sonrasında da oraya doğru gidiyor. Bana kalırsa sektörün de en büyük derdi bu.''

Süleyman İrvan : '' Türkiye'de gazeteciliğin başlaması anlamında bir yanda İstanbul basınının diğer yanda da Anadolu' da devlet basının olması, Türkiye gazeteciliği açısından yanlış bir başlangıç mıdır ? ''

Türkiye' de gazeteciliğin başlamasında bir yanda İstanbul basının diğer yanda da Anadolu' da devlet basının olduğunu belirten İrvan, bu bağlamda bir kesim insanın Türkiye gazeteciliği için yanlış bir başlangıç yaptığını söyledi. Ümit Alan' a da bu konuda ne düşündüğünü sordu.

Ümit Alan: '' Değişen dönemlerde gelenekte büyük ölçüde değişim yok. Başlangıçta bir sorun var.''

Çarpık bir gelenek olduğuna değinen Alan, sözlerine şöyle devam etti '' Gazetecilik Osmanlıda resmi bir gazete ile doğdu: II. Mahmut'un batılılaşma gayesiyle çıkardığı Takvim-i Vekayi gazetesi. İlk özel gazetemiz ise imparatorluğa bağlı çıkan Ceride-i Havadis gazetesi. Gelenekte büyük ölçüde değişimler olmamış. Cumhuriyetin ilk yıllarında da değişim göstermiyor, imparator gidiyor tek partili dönem başlıyor. Bu seferde ona bağlı bir yapı gelişiyor. 60'lı yıllardan sonra gelenekte bir kırılma yaşanıyor o da tam oturmuyor. Bana kalırsa başlangıçta bir sorun var.''

Süleyman İrvan: '' Evrensel gazetecilik anlayışı ile ülkelere özgü gazetecilik anlayışı arasındaki gelgitler hakkında ne düşünüyorsunuz ?''

Evrensel gazetecilik anlayışına yani hepimizin benimsemiş olduğu gazetecilik anlayışı ve ülkeler arası yani her ülkenin kendine özgü benimsemiş olduğu gazetecilik anlayışı olduğuna değinen Süleyman İrvan,  Ümit Alan'a '' Evrensel gazetecilik anlayışı ile ülkelere özgü gazetecilik anlayışı arasındaki gelgitler hakkında ne düşünüyorsunuz ?'' şeklinde sorusunu yöneltti. 

Ümit Alan: '' Türkiye' de gazeteciliğin hikayesi, gazetecilik yapmak için mücadele etmektir.''

Ümit Alan, Türkiye'de gazeteciliğin hikayesinin gazetecilik yapmak için mücadele etmek olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti '' Gazetecilik yapmak değilde hep bu işi yapabilmek için mücadele etmekle geçmiş tarihimiz.'' Türkiye'de zaman zaman evrensel geleneklere yaklaşıldığını, bunun için mücadele eden gazeteciler olduğunu belirten Alan, '' Bu mücadelede gazeteciler ya küstürülmüş ya da mağdur edilmiş.'' şeklinde sözlerine devam etti.

 Süleyman İrvan :'' Gazeteciler iyi gün dostudur denir, sizce de öyle mi?

Süleyman İrvan gazeteciler için iyi gün dostlu olduklarının söylendiğini belirterek konuğu Ümit Alan'a da bu konuda ki fikrini sordu '' Gazeteciler için iyi gün dostu denir, sizce de öyle mi ?''

Ümit Alan : '' Demokratikleşme konusunda ne kadar sorun yaşanırsa, gazetecilikte o sorunların içerisinde kendini buluyor.''

Ümit Alan sözlerine şöyle başladı ''Türkiye demokratikleşme konusunda ne kadar sorun yaşarsa,gazetecilikte o sorunların içerisinde kendini buluyor '' ve ekledi '' Bu dönemde de iktidarın uzun süre kalmış olması, dönemin sancılı geçmesine sebebiyet veriyor olabilir.'' 

Süleyman İrvan: '' Bu coronavirüs sürecindeki medyanın performansını nasıl buluyorsunuz?''

Sorularına bir bir devam eden Süleyman İrvan, corona virüsüyle mücadele ettiğimiz bu günlerde medyanın konumuyla alakalı sorusunu konuğuna yöneltti : '' Bu corona virüs sürecindeki medyanın performansını nasıl buluyorsunuz?''

Ümit Alan: '' Uzmanlar yerine adı bilindik kişiler kamuoyuna sunuldu.''

Medyanın bu konuda daha uyarıcı olabileceğine değinen Alan, '' Uzmanlar yerine adı bilindik kişiler ekranda kamuoyuna sunuldu. Örneğin Canan Karatay, Oytun Erbaş gibi. Birkaç kişi seçildi ve kamuoyunu rahatlatmak için konuştular. '' ve devam etti '' Bana kalırsa olay küçümsendi, kelle paça için geçer diyen insanlar da hala ekrana çıkarılıyor. İşte hakikat bu kadar ucuzlaştırılınca insanlar da neye inanacağını şaşırmış durumda.''

Süleyman İrvan: '' Bu kriz uzun sürerse Türk medyasını nasıl etkiler ?''

Karamsar düşünceler içerisinde olduğunu dile getiren Süleyman İrvan,corona virüsünün medyayı nasıl etkileyeceği yönünde Ümit Alana son sorusunu sordu '' Bu kriz uzun sürerse Türk medyasını nasıl etkiler? ''

Ümit Alan : '' Hep kağıt yok olacak derlerdi. Sanırım öyle olacak.''

Ümit Alan sözlerine şöyle başladı '' Hep kağıt yok olacak deniliyordu sanırım öyle olacak. O kağıdın yok oluşu hızlanacak. Diğer tarafta da gelir yok. Kriz oluşuyor.'' ve devam etti '' Şuan Türkiye' de hiçbir dijital gazetenin okurundan bir geliri yok. Bir kısım insan kendi gazetelerini ayakta tutacaktır diye umuyorum ama iddialı konuşamıyorum ne yazık ki.''

Süleyman İrvan'ın sorularını bitirmesiyle, Ümit Alan öğrencilerin sorularını yanıtladı ve Ümit Alan'la Gazetecilik ve Hakikat İlişkisi adlı söyleşi son buldu.











































































Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GAZETECİ ESRA ÖZ İLE SAĞLIK HABERCİLİĞİ

         GAZETECİ ESRA ÖZ İLE SAĞLIK HABERCİLİĞİ Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü tarafından düzenlenen ve moderatörlüğünü Prof. Dr. Süleyman İrvan'ın üstlendiği online söyleşide sağlık haberciliği konuşuldu. Sağlık haberciliği konulu söyleşiye konuk olarak Esra Öz katıldı. Esra Öz'ü katılımcılara tanıtarak giriş yapan Süleyman İrvan ilk sorusunu yönelterek söyleşiyi başlattı. Süleyman İrvan : '' Türk medyasının coronavirüs salgınına bakışı hakkında ne düşünüyorsunuz '' ? Coronavirüsün başladığı ilk zamanlarda, virüsü bir grip olarak gören ve çorba için geçer diyen bir kitle olduğuna değinen İrvan şöyle devam etti '' Günümüze bakarsak virüsün ciddiyetinin farkındayız. Siz Türk medyasının coronavirüs salgınına bakışı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu süreçte medya ne durumda? ''  Esra Öz : '' Televizyonlarda ağzı hekimleri gördük''. Enfeksiyon hastalıkları uzmanların

BİLGE NARİN İLE DİJİTAL GAZETECİLİK

     DOÇ. DR. BİLGE NARİN İLE DİJİTAL GAZETECİLİK Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü tarafından düzenlenen söyleşide dijital gazetecilik konuşuldu. Moderatörlüğünü Süleyman İrvan'ın üstlendiği söyleşiye Doç. Dr. Bilge Narin konuk olarak katıldı.  Konuklarına Bilge Narin'i tanıtan Süleyman İrvan ilk sorusunu sorarak söyleşiyi başlattı. Süleyman İrvan : '' Dijital medya nedir? Medya dijital olunca ne değişiyor'' ? Bilge Narin : '' Dijital medya üç şeyi dönüştürdü ''. Dijital medyanın birçok şeyi değiştirdiğini belirten Bilge Narin '' Şunu söylemek istiyorum, iletişim araştırmaları yaparken üç şeye bakarız. Üretim aşaması, medya metni ve medya metnini izleyicilerin nasıl okuduğu. Dijital medya işte bu üçünü de dönüştürdü. Haberin üretim ve dağıtım süreci değişti'' dedi. Süleyman İrvan : '' Hipermetinsellik nedir '' ? Sıkça karşımıza çıktığını ve Bilge Narin'in de bu ko

ORHAN ŞENER'İN DİLİNDEN DİJİTAL DÖNÜŞÜM

ORHAN ŞENER'İN DİLİNDEN DİJİTAL DÖNÜŞÜM Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve Gazetecilik bölümü tarafından düzenlenen söyleşide Dijital Dönüşüm konuşuldu. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Süleyman İrvan'ın üstlendiği söyleşiye Orhan Şener konuk olarak katıldı.   Orhan Şener'i ikatılımcılara tanıtan Süleyman İrvan hız kesmeden söyleşiye giriş yaptı. Günün konusunun Dijital Dönüşüm olduğunu söyleyen İrvan, '' Dijital dönüşüm devam eden bir süreç. Sizce Türkiye bu süreci ne kadar yakalayabilmiş durumda ya da gazetecilikte dijital dönüşüm hangi seviyede?'' diyerek ilk sorusunu Orhan Şener'e yöneltti. Orhan Şener : '' Dijitalleşme var fakat dönüşüm yok''. Dijital dönüşümün toplumumuzda ne anlama geldiğinin bilinmediğini belirten Şener, sözlerine şöyle devam etti; '' 1996-2000 yılları arasında dönem gazeteleri, haberleri internete koyalım var olalım düşüncesi içindeydiler. 2000' lerde durum değişti. Bilgisayarların eve g